SARIGERME


SARIGERME – AŞI KOYU

04.02.2021

            Aynı rotaları yürümek bazen sıkıcı geliyor insana. Fakat zaman da kısıtlı; 3 saat!.. Önden ve sondan biraz eklemeler yaptığını düşün, hadi 4 – 4.5 saat. Yine de fazla uzaklaşmana engel.

            Nereye doğru yöneleyim bu sefer diye düşünürken genelde hep kuzey ve batı yönlerine gittiğimi fark ettim. Daha doğuda keşfedecek bir sürü yer var. En yakını Sarıgerme. Girdim wikiloc’a ve kısa, üstelik ring rotalar bulabilir miyim diye araştırırken Sarıgerme’den Aşı Koyu’na 5 – 5.5 km’lik bir rota buldum. Gidiş-dönüş 11 km. İyi dedim ve koyuldum yola.

            Yalnız içimde bir kaygı var: Wikiloc her zaman sağlıklı çalışmıyor. İnternet gitti mi o da veda ediyor. Yolu bulabilir miyim acaba? Neyse başlangıç noktasına kadar araba ile gittim ve bir kenara park ettim. Arıcı bir arkadaşla karşılaştım orada ve sohbete koyulduk. Benim planımı öğrenince bana biraz daha ileriden başlamamı, arabası ile oraya gideceğini beni de bırakabileceğini söyledi.

            Birlikte sohbet ederek biraz araba ile gittikten sonra durduk ve arabadan indik. Bana izlemem gereken rotayı anlatırken gözüme iki yol işareti çarptı. Birisinde kırmızı çarpı diğerinde de kırmızı beyaz çizgiler. E, dedim, yol işaretleri var onlara göre ilerlerim. Yok, dedi. Pek iyi değil, her yerde yok. Sen benim dediğim yolu izle.

            Vedalaştık ve ben yola koyuldum. Kısa bir süre traktör yolundan ilerledikten sonra sözünü ettiği patikaya ulaştım. Ve tırmanmaya başladım. Aşırı derecede taşlık bir bölge olduğu için patikayı kaybetmek çok kolay. Zira hiç yol işaretine rastlamadım bütün yol boyunca. Neyse çok fazla sorun yaşamadan bana bahsettiği traktör yolunu buldum. Burada iki seçenek vardı önümde: solumda kalan tepeye tırmanarak bölgeyi kuş bakışı seyreylemek, ki sıkı bir tırmanış, ya da traktör yolunu izleyerek Aşı Koyu’na ulaşmayı denemek. İkinci seçenek biraz daha cazip geldi ve yoldan devam ettim.

            Bayağı bir ilerledikten sonra şose bir yol göründü ve tam da o sırada şose yoldan traktör yoluna bir traktör saptı. Selamlaştıktan sonra ona danıştım. Yukarı yönelen tarafın Sarıgerme’ye aşağı yönelenin ise Aşı Koyu’na gittiğini söyledi. Aşı Koyu’na ne kadar kaldığını sorunca en az 5 km dedi. Demek ki wikiloc’taki rotayı giren arkadaş farklı bir yerlerden gitti. Teşekkür edip ayrıldım.

Yol gayet güzel. Yalnıııız… Hep iniş, bunun bir de geri dönüşü var!..  Epey bir gittikten sonra yolu kontrol edeyim diye telefona attım elimi ama telefon iflas!.. Ne harita kalmış ne de telefon çekiyor. Ben bundan sonra ne yapacağıma karar vermeye çalışırken uzaktan bir araç sesi duymaya başladım. Geldiğim yoldan aşağıya doğru gelen bir araba belirdi biraz sonra. Selamlaşarak durdurdum onları. Biraz sohbet biraz danışma sonucu geri dönmeye karar verdim zira daha Aşı Koyu’na en az 2 km civarında yol olduğunu söylediler. Bir de üstelik farklı bir yoldan geri döneceğim ve onun ne kadar süreceğini bilemediğimden daha da gecikmeden dönmeye karar verdim.

Bayağı iyi form tutmuşum, epeydir yürüyor olmama ve şu anda sürekli tırmanışta olmama rağmen hiç zorlanmıyorum. Böyle olunca ilk tırmanış yolunun biraz zahmetli olmasına rağmen bildiğim yol olması nedeni ile traktör yoluna geldiğimde oraya saptım ve geldiğim yerden geri dönüşe geçtim.

Yol boyunca rastladığım anemon ve süsen kümeleri, baştankaralar, ispinozlar ve daha bir sürü çeşit çeşit kuşlar dahi böylesi bir doğaya kaçışı çok yerinde bir etkinlik haline dönüştürüyor. Hele o kuş sesinden öte hiçbir sesin olmadığı sessizlik; İŞTE YAŞAM!..

Hiç kendimi zorlamadan, işin keyfini çıkararak arabaya döndüm. Oturdum direksiyon başına çıkardım telefonu yürüdüğüm güzergahı wikiloc’a kaydedeceğim. Ne mümkün!.. Garip bir ekran görüntüsüyle karşılaştım. %7 gibi bir şarj miktarı kalınca aşırı pil tasarrufuna geçmiş. Hiçbir şeye ulaşamıyorum. Üstelik bir de, sonra fark ettim – eve vardığımda, telefon kendisini uçuş moduna almış. ☹ Neyse takayım şarja birazdan düzelir. Yok!.. Eve gelene kadar aynı görüntü. Tabii ben gecikince telefonun bu azizliği sonucu da bana ulaşamayınca canım çok kaygılanmış. Hemen bir powerbank siparişi verdim. Artık bu şekilde doğada sorun yaşamak istemiyorum. Bir de üstelik popo cebimde olduğu için sanırım kendi başına bir sürü iş karıştırmış: Facebook’ta fotoğraflar paylaşmış; millete iletiler yazmış ama neyse ki yollamamış. Artık cepte değil çantada taşımak gerek bu namussuzu!..

SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME
SARIGERME