30 Kasım 2016 - Üç Şiir


Bitkin,

          Karamsar,

                    Bir garibim bu gece…

Düşünceler,

          Düşünceler…

Akıyor sel gibi…

Akıyor,

          Akıyorum…

Sessizce,

          Derinden…

Bendimi aşıp taşmak isteği ile

Birleşecek

          Dereler,

                    Çaylar arıyorum…

Birleşelim…

          Tek yürek,

                    Tek yumruk…

Bentler

          Setler

                    Vız gelsin…

Yaprağın üstündeki damla!..

          Daha ne duruyorsun öyle?..

Sana sesleniyorum…

          Sal kendini,

                    Ulaş altındaki çaya, dereye…

Bak nasıl coşacaklar seninle kucaklaşınca…

Damla + damla + damla + …..

Artılar çoğaldıkça

          Bilirim coşacak pınar…

Nehir olacak…

          Sel olacak…

Yıkacak çirkinlikleri

          Yıkacak zulmü

                    Yıkacak adaletsizliği…

Yıkacak,

          Yıkacak,

                    Yıkacak…

Kurmak için

          Düşlerdeki

O güzelim,

          O yaşanası

                    Dünyayı…

                                                                                30 Kasım 2016, Saat: 22.45

 

 

Umutlarımı

          Rüyalarımı

                    Hedeflerimi

Yok etmek istiyorlar anne!..

Her yanımdan saldırıyorlar…

Sevgiyi

          Saygıyı

                    Tutkuyu,

                              Aşkı

Yok etmek istiyorlar anne!..

Neye,

          Kime,

                    Nereye

Karşı kavga vereceğim,

                    Şaşırdım anne!..

Çocuklarım,

          Kardeşlerim,

                    Dostlarım

Birer birer katlediliyorlar anne!..

Dayan diyorsun bana!..

Diren diyorsun bana!..

Umudunu yitirme diyorsun!..

Hani,

ne demiştin o batan kızıl güneşe?

“Güneş, bir şafak sözü vermeden asla batmaz…”

Dememiş miydin?

          Diyorsun bana…

Biliyorum,

          Biliyorum,

Şafak yine sökecek…

Gerekirse,

          O iğrenç karanlıkları

Kazmalarla

          Baltalarala

                    Ve hatta çıplak ellerimizle

Yırtıp parçalayacak

          Ve

             Ve

Beklenen

o kıpkızıl şafağın

önünü açacağız anne!..

Açacağız anne!..

          A-ÇA-CA-ĞIZ!..                                           30 Kasım 2016, Saat: 23.00

 

 

 

Gülmek,

          Doyasıya gülmek

Kahkahalarla gülmek istiyorum…

Yüreğim ferah,

          Gönlüm huzurlu

Çocuklar gibi gülmek istiyorum…

Kafamı kaldırdığımda

          Pırıl pırıl bir gök

Eğdiğimde

          Rengârenk çiçekler

                    Görmek istiyorum…

Yollarda

          Gülümseyerek selâmlaşan insanlar

                    Görmek istiyorum…

Yaşlısına saygı ile yardım eden,

Gencine hoşgörü ile yaklaşan insanlar,

Sokaklarda,

          Bahçelerde,

                    Kuş cıvıltıları arasında

Koşup oynayan,

          Gülen çocuklar

                    Görmek istiyorum…

Daha öyle çok şey istiyorum ki!..

Ama en çok ta,

Doyasıya,

          Kahkahalarla,

Gözlerimden yaşlar gelene kadar

GÜLMEK İSTİYORUM…

Gerçekten çok mu?

 

30 Kasım 2016, Saat 23.30